Batı'da Haçlı Seferleri nasıl algılanıyor?
- Editör
- 24 Mar 2022
- 1 dakikada okunur
Haçlı Seferlerinin Batı’daki algılanma biçiminin, daha doğrusu biçimlerinin, hem dönemsel olarak hem de farklı bakış açılarına sahip kişi ya da topluluklar açısından değişiklik arz ettiğini söyleyebiliriz. Bir başka ifadeyle, Haçlı Seferlerinin Batı imgelemindeki imajı, bakılan yere, bakılan zamana ve bakılırken istinat edilen temele göre değişiklik arz eder. Bununla birlikte, bütün bu farklılıklar, Haçlı Seferlerine katılım sağlayan kişi ya da toplulukları motive eden nedenlerin idrak edilme biçimleri ile alakalıdır. Öte yandan Haçlı Seferlerine genel manada yüklenen anlam bakımından hemen hepsinin ortaklaştığı bir kesişme noktası vardır: “Kurtarmak.”

Haçlı Seferlerinin başlatıldığı süreçte çerçeve neden olarak kurulmak suretiyle sloganlaştırılan “Kudüs’ü kurtarmak” idealinin ihtiva ettiği “Batı’nın kurtarıcılığı” nosyonunun, özellikle 19. yüzyıldan itibaren Batı dünyası tarafından yeniden hatırlanarak tutkuyla benimsendiği takip edilebilmektedir. “Medeniyetler çatışması” distopyasını tarihsel bir temele oturtmak için “kadim Doğu-Batı çekişmesi” dediği kötü rüyayı inşa eden Batılı zihin, kendisine biçtiği “kurtarma” rolüne tarihsel bir süreklilik icat edebilmek için Haçlı Seferlerini sıkça kullanmıştır, kullanmaya da devam etmektedir. Osmanlı topraklarını yağmalamak isteyen Batılıların en verimli bir biçimde kullandıkları argüman olan “hor görülen Hıristiyan topluluklarına yardım etme” bahanesi ve Ortadoğu’daki varlıklarını bu bahane üzerinden meşru bir zemine taşıma çabaları, klasik Haçlı mantığı üzerine kurgulanan “kurtarıcı” tavrın örneği değil midir? Bu bakımdan Haçlı Seferlerinin Batı’da, özellikle de Batı-dışı dünya üzerinde tahakküm inşa etmeye odaklanan hegemonik siyaset anlayışının meşrulaştırılmasına zemin hazırlayan bir tür ideolojik referans noktası olarak algılandığı belirtilebilir.
Comments