top of page

Yerebatan Sarnıcı Hakkında Ziyaret Etmeden Bilinmesi Gereken 7 Şey

  • Yazarın fotoğrafı: Editör
    Editör
  • 3 May 2022
  • 3 dakikada okunur

Yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan ve yıl içerisinde milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen Yerebatan Sarnıcı 1500 yıla yakın tarihiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Gerek mimari yapısıyla, gerek romantik atmosferiyle gerekse de konu olduğu mitolojik efsaneleriyle günümüzde halen daha büyük ilgi görüyor. Birçoğumuzun eski sıradan bir sarnıç olarak bildiği bu yapı, bünyesinde farklı hikâyeler barındırıyor. Ziyaret etmeden önce Yerebatan Sarnıcı hakkında mutlaka bilmeniz gereken şeyleri sizler için derledik.

1. Yerebatan Sarnıcı’nı tanıyalım

Birçok önemli tarihi yapıyı bünyesinde taşıyan Türkiye’nin kültür başkenti İstanbul’un en görkemli yapılarından biri olan Yerebatan Sarnıcı Bizans İmparatoru I. Justinanus (527-565) tarafından yaptırıldı. Ayasofya’ya yakın bir mesafede bulunan sarnıç, suyun içinden yükselen çok sayıda sütun nedeniyle halk arasında “Yerebatan Sarnıcı” olarak adlandırıldı. Ancak sarnıcın bulunduğu bölgede evvelde bazilika bulunduğundan Bazilika Sarnıcı olarak anıldığı da bilinir. Günümüzde sadece müze olarak sergilenen bu değerli yapı vaktiyle 100 bin ton su depolama kapasitesiyle bölgenin adeta yaşam kaynağıydı.52 basamaktan oluşan merdivenle inilen sarnıçta tam 336 adet birbirinden değerli sütun bulunuyor. Bu sütunlar sarnıcın asli görevlerini yerine getirmesine yardım etmekle birlikte birer sanat eseri değeri taşımakta. Farklı mimari üsluplarla yapılan bu sütunlardan 98 tanesi Corint üslubunu yansıtırken, bazı sütunlar da Dor üslubuna sahip.

2. Topkapı Sarayı’na su buradan temin edilirdi

Bin yıla yakın bir süre bulunduğu bölge civarındaki Bizans oluşumlarına hizmet veren sarnıç, bu görevini Fatih’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra da devam ettirdi. Topkapı Sarayı’nın inşasının ardından saray bahçelerinin sulanması için suyun temini Yerebatan Sarnıcı’ndan sağlandı. İslami yorumlara göre temizlik esasları gereği durağan sudan ziyade akan su tercih edildiğinden, Osmanlıların kendi su kanallarını yapmasıyla önemini kaybetti ve unutulmaya yüz tuttu.

3. Hollandalı gezgin P. Gyllius tarafından yeniden keşfedildi

Şüphesiz ki tarihi yapıların gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması ancak bu yapılar üzerinde yapılan titiz ve özenli restorasyon çalışmalarıyla mümkündür. İlk olarak Osmanlı döneminde III. Ahmet tarafından onarılan yapının onarım işlemi Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından gerçekleştirildi(1723). Bilinen ikinci onarım ise yine Osmanlı döneminde 2. Abdülhamid zamanında gerçekleşti. Cumhuriyet döneminde ise 1987 yılında bir gezi platformuna dönüştürülmek amacıyla önemli bir bakımdan geçen sarnıç, o dönemden itibaren gerekli görüldüğü noktalarda restorasyon görmeye devam ediyor.

4. Sütundan dikkatsizliğe kurban gitti

Memleketimizde ne yazık ki tarihi yapılara olan ilgi, alaka ve özen günümüzde olduğu gibi geçmişte de yeteri düzeyde değildi. Gerek restorasyon çalışmalarında ortaya çıkan olumsuz sonuçlar gerekse tarihi alanlarda yapılan inşaat çalışmalarında bu tarihi yapıların sarsılması ihtimalinin göz ardı edilmesi üzücü sonuçlara sebebiyet veriyor. Bu olumsuzluklardan biri de Yerebatan Sarnıcı’nın ortasına doğru kuzeydoğu duvarı önünde yer alan 8 sütun üzerinde gerçekleşti. 1955-1960 yılları arasında yapılan inşaat çalışması nedeniyle bu 8 sütun kırılma tehlikesi geçirdi ve bu yüzden bunların her biri beton tabaka içine alınarak korunmaya çalışıldı. Ancak ne yazık ki bu sütunlar taşıdıkları tarihi özelliklerini kaybetti.

5. Geçirdiği onarımlar

Şüphesiz ki tarihi yapıların gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması ancak bu yapılar üzerinde yapılan titiz ve özenli restorasyon çalışmalarıyla mümkündür. İlk olarak Osmanlı döneminde III. Ahmet tarafından onarılan yapının onarım işlemi Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından gerçekleştirildi(1723). Bilinen ikinci onarım ise yine Osmanlı döneminde 2. Abdülhamid zamanında gerçekleşti. Cumhuriyet döneminde ise 1987 yılında bir gezi platformuna dönüştürülmek amacıyla önemli bir bakımdan geçen sarnıç, o dönemden itibaren gerekli görüldüğü noktalarda restorasyon görmeye devam ediyor.

6. Efsanelere konu olan Medusa başı

Yerebatan Sarnıcı’nda ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken yapı iki sütunun altında kaide olarak kullanılan Medusa başıdır. Roma dönemi heykel sanatının estetik değerini günümüze sunan bu şaheserin hangi yapılardan, nasıl ve ne şekilde buraya getirildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak konuyla alakalı Yunan mitolojisinin ünlü karakterlerinden Medusa’nın efsanevi özelliklerinden dolayı da buraya getirildiği rivayet edilir. Bir görüşe göre yüz yüze geldiği herkesi taşa çevirme özelliği nedeniyle büyük yapıları ve önem verilen yerleri korumak amacıyla Gorona resim heykellerinin kullanılması, Medusa başının buraya getirilmesinin nedenidir.

7. Dünyaca ünlü kişiler tarafından ziyaret edildi

Farklı din ve medeniyetlere sahip toplumların hükümdarlığına şahit olan ve taşıdığı önem itibariyle dünya tarihi mirasının ülkemizdeki önemli örneklerinden olan Yerebatan Sarnıcı, yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekerken, dünyaca ünlü kişilerin de dikkatini çekerek kendisine hayran bıraktı. ABD eski Başkanı Bill Clinton'dan Hollanda Başbakanı Wim Kok'a, İtalyan eski Dışişleri Bakanı Lamberto Dini'den İsveç eski Başbakanı Göran Persson'a ve Avusturya eski Başbakanı Thomas Klestil'e kadar yakın tarihin önemli siyasi figürlerini ve daha nicelerine ev sahipliği yaptı.

Comentários


bottom of page