top of page

Fatih İstanbul'da nasıl bir manzarayla karşılaştı?

  • Yazarın fotoğrafı: Editör
    Editör
  • 29 May 2023
  • 1 dakikada okunur

Fatih, İstanbul’un fethinden sonra hiç şüphesiz ki harap bir şehirle karşılaşmıştır. Şehrin bu harabe hali aslında 13. asır başlarından kalmadır. 1204’de bu muhteşem şehir hileyle işgal edilir.

ree

İşgalciler, şehrin bütün zenginliklerini, mesela Ayasofya’nın önündeki hipodromda etrafı pirinç levhalarla kaplı dikilitaşın pirinç kaplamalarını yağmalayacak kadar, hatta bütün kütüphanelerini yok edecek kadar görgüsüz ve kan dökücüdürler. İşte bu Haçlı istilâsı sonrası elli yıllık Lâtin hâkimiyeti boyunca şehir çok kan kaybetmiştir. Küçülen bir devletin başkenti olduğu için de kendisini toparlayamamıştır. O yüzdendir ki Ayasofya halkın gözünden düşmüştü. Çünkü Katolik Haçlılarla birliğin simgesi haline gelmişti. Bunun nedeni sadece dini sebepler ya da Ortodoks ve Katolik mezhep ayrılığı değildi elbette. Şehir sakinleri için Katolik demek, Hıristiyan olmalarına rağmen bu şehri yağmalayan ve elli yıl boyunca sömüren acımasız yağmacılardan başka bir şey değildi. İşte bu nedenledir ki, hem Bizans’ın son Grandükü Notaras hem Ghennadios gibi halkın çok güvendiği ruhani liderler Katoliklerin yardım teklifine karşı, “Bu memlekette, Frenk’in ekmeğindense Türkün sangını ve kılıcını tercih ederiz” demişlerdir.

 
 
 

Yorumlar


Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

bottom of page