top of page

Osmanlı kuruluş devri hakkında bilgi veren hangi kaynaklar vardır?

  • Yazarın fotoğrafı: Editör
    Editör
  • 29 Haz 2021
  • 2 dakikada okunur

ree

Osmanlı İmparatorluğu’nun tarih sahnesine çıktığı XIII. yüzyılın sonlarıyla, XIV. yüzyılın başlarına ait kaynak eserler son derece azdır. Bu tarihlerde eserlerini kaleme almış üç Bizans tarihçisi (Pachymeres, Nicephoras, Kanta-kousenos) ile üç Arap seyyahı ve coğrafyacısı (İbn Batuta, İbn Said, El- Umarî) vardır. Bunların da eserlerinde Osmanlı Beyliği

hakkında verdikleri bilgiler son derece azdır. Osmanlı

Beyliği’nin ilk yıllarında yazılmış bir Türk tarihi yoktur. XV. yüzyılın başlarında yazılan Yahşi Fakih Menakıbnâmesi ise bugün mevcut değildir. Yahşi Fakih, Orhan Gazi’nin İmamı İshak Fakih’in oğludur. Eserini yazarken babasının şahit olduğu ve duyduğu hadiseleri kullanmış olmalıdır. İlk devirlere ait önemli bilgiler veren bir tarih kaleme alan Aşıkpaşazâde, 1413’te Geyve’den geçerken hastalanmış ve Yahşi Fakih’in evinde misafir olmuştu. Burada Yahşi Fakih’in yazdığı kitabı görüp, okudu. Kendi tarihini yazarken de bu bilgileri kullandı. Bu menakıbnâme Osmanlı Beyliği’nin ilk yıllarına ait bilgi veren Anonim Tevârih-i Âl-i Osmânlara da kaynak olmuştur.


Bugün elimizde mevcut en erken Osmanlı tarihi XV. yüzyılın başlarında yazılan Ahmedî’nin İskendernâmesî’dir. Yine bu dönemlerde yazılmaya başlanan Anonim Tevârih-i Âli Osmânlar vardır. Osmanlı tarihine ait teferruatlı bilgi veren asıl eserler XV. yüzyılın ikinci yarısında yazılan Aşıkpaşazâde, Neşrî ve Oruç tarihleridir. Özellikle

Aşıkpaşazâde Tarihi, Yahşi Fakih Menakıbnâmesi’ni kullandığı için teferruatlı bilgi vermektedir. Ancak Osmanlı’nın kuruluş yıllarına ait bilgi veren bu eserleri güvenilmez bulanlar da vardır. Colin Imber, “Bu tarihlerdeki bilgilerin hemen hemen tamamının hayal ürünü, bu yüzden de Osmanlı tarihinin başlangıcının bir kara delik olduğunu belirtir. Bu deliği doldurmak için yapılan girişimlerin, yalnızca yaratılan masalların sayısını artıracağını” söyler. Feridun Emecen ise “Osmanlı tarihinin ilk dönemlerini çalışacaklar için tekrar tekrar bu kaynaklara başvurmaktan başka çare bulunmadığına dikkat çeker ve Osmanlı tarihiyle ilgili çalışmalarda ortaya atılacak yeni fikirleri, bile bile dipsiz kuyuyu doldurmaya çalışma gibi ümitsiz bir uğraş olarak görmekten ziyâde, kör kuyuyu atılan taşlarla doldurabilir beklentisi olarak mütalaa etmenin daha umut verici bir yaklaşım” olduğunu belirtir.


Colin Imber’e göre Aşıkpaşazâde, Bursa bölgesindeki yer isimlerinden hareketle bir Osman Gazi efsanesi meydana getirdi. Osman Gazi’nin arkadaşları olarak anlatılan Köse Mihal, Turgut Alp, Konur Alp, Akça Koca, Kara Mürsel ve

Hasan Alp’ın gerçekte var olmadıklarını, folk-etimolojinin ürünleri olduklarını belirtir. Imber’in bu teorisi Halil İnalcık,

İrene Beldiceanu gibi tarihçiler tarafından şiddetle tenkit edilmiştir. Osmanlı arşiv kayıtlarından ve saha araştırmalarından bu tarihî şahsiyetlerin izleri tespit edilmiş ve Aşıkpaşazâde Tarihi’nde anlatılan olayların belli bir gerçeklik payı taşıdığı ortaya çıkarılmıştır.

 
 
 

Yorumlar


Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

bottom of page